Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




20 Ağustos 2013 Salı

Hangi Kitapta Ayraç Durmaz :)

Eskiden değildim ama şu an kitaplar konusunda çok seçiciyim. Ve ne yazık ki sevmediğim bir kitabı ite kaka okuyorum, bitirmeye kendimi mecbur bırakıyorum sonra kitaptan soğuyarak kendime bir mola verip ayracıyla birlikte "yarım kalanlar" rafına yerleştiriyorum. Evet öyle bir raf var kitaplığımda. O rafın önünden geçerken de göz ucuyla oradakileri kessem de aslında bir garip suçluluk duygusuyla detaylı bakamıyorum.
Bir dolu tür bir dolu yazar ve kitap var ama bizi sadece bazıları cezbediyor.
Bu gerçekten neden oluyor, üzerinde biraz düşündüm.
Eleme yöntemiyle gittim daha çok.
Ben ne tarz kitapları okuyamıyorum/sıkılıyorum/devam ettiremiyorum diye:
- Bir dolu karakterin yer aldığı kitaplar (aklımda tutamıyorum, Agatha abla sağolsun kitaplarının girişinde kimin ne olduğunu yazmış ama ben yine de unutuyorum. Marquez amca çok güzel yazmış ama o isimlerden ben "yüzyıllık yalnızlığı" okuyamıyorum..)
- bir dolu cümle kurup aslında özünde "an"ı yaşayın diyen kişisel gelişim kitaplarından. (zamanında çok okudum ve gördüm ki özeti 1 cümle: hayat senin, aradığın güç içinde)
- içerisinde korku, gerilim vb. ögeler taşıyan kitaplar.(okuyanlara saygım sonsuz ama ben okuyamıyorum, adamakıllı korkuyorum çünkü :)
- sade cümleler yerine edebi cümlelere yer veren yazarları da okuyamıyorum.
Kaynak: burada
Geriye neler kaldı 1 de ona bakalım:
- En sevdiğim, caaaanıııım dediğim çocuk kitaplarını çok seviyorum ama didaktik olanlarını okuyamıyorum. sanki karşımda bir öğretmen var ve bana ders vermeye çalışıyormuş gibi olanları aslında neredeyse kapağından ve çizimlerinden bile anlamak mümkün ama çok da önyargılı olmamaya çalışıyorum.
- Yaşasaydı peşini hiç bırakmazdım dediğim ve şimdi de hiç bırakmadığım 1 insan 1 yazar: Orhan Kemal :) Memleketin suyu mu çekiyor nedir :)
- NTV yayınlarının önücülük ettiği ve sonra bir dolu yayınevinin seri halinde çıkardığı eğlenceli bilim kitapları.
- Semracan'ın başrolde olduğu karikatürler :) Fıçı ve Miço bizim evde çok sevilir :)
- Sandman serisi de güzel ancak ara ara okuyabiliyorum.
- Klasiklerin hepsini sevmesem de Suç ve Ceza'yı epey ayrı seviyorum. "Aman bir Tolstoy"um geldi ya da "Kaç zamandır Dostoyevski okumadım" da demiyorum.
- Kafka seviyorum Dönüşüm'de sanki ben de bir dönüşüyorum.
- Zweig seviyorum, Satranç kitabı ile ilgili minik anımı da unutmazsam sonra anlatayım.
- Yeni öykücüleri (benim için yeni) öyküleri arka arkaya okuyamıyorum. biri bitse de diğerine geçince geride kalan karakterler peşimi bırakmıyor sanki :)
- Şimdi aklıma gelmeyip de aklıma geldikçe ara ara yazabileceklerim için de bu satırı ayırıyorum :)

Kitap okumak son derece bireysel bir tercih. Özünde kimin hangi kitabı okuduğu, hangi yazarı sevdiği sadece kişiyi ilgilendirebilecekken bazen değişik eleştirilere de maruz kalınabiliyor.
"Aaa çocuk kitabı mı okuyorsun, büyü artık biraz.."
" Korku kitapları mı okuyorsun, rüyana girmiyor mu?" (bak bu cümle benim ama genelde içimde tutuyorum, çaktırmayın :)
" Kişisel gelişim kitaplarının içi hep aynı, boşa para veriyorsun.." (tanıdık bir cümle ama en azından ben okudum da söylüyorum..)

Araya kendimi de katarak bir öz-eleştiri yapsam da hepimiz aynı şeyin peşinde değil miyiz,onu düşünüyorum.
"Kitap okumak istiyoruz."
Bu kadar basit.
Bu kadar net.

Bu arada "Hangi Kitapta Ayraç Durmaz?" sorusuna da son zamanlarda okuduğum en en en eğlenceli kitap olan Hilda'yı örnek vereyim. "Benim şimdi okumaya vaktim yok" gibi cümleleri "oldu canım" diyerek geçiştiren ve ne oluyorsa 1 solukta okunan kitaplara biz kendi aramızda "ayraç tutmayan kitaplar" diyoruz :)
Onları okudukça da mutlu oluyor, "devamı yok mu" diyoruz :)

Kaynak: burada

1 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...