Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




22 Eylül 2014 Pazartesi

3A 1K : Ankara, AVM, Ahlatlıbel ve Kızılay :)

Tam 12 yıldır Ankaradayım.
Ve tam 12 yıldır "ne yapsak, nereye gitsek" diye düşünür dururum.
Gezilecek çok güzel yerler var mutlaka ama 12 yılın sonunda çok fazla seçenek kalmadığını hissediyorum.
Eskiden Kızılay'ı çok severdim. Üniversite yıllarımız kampüste değilsek orada geçti. Kurtuluş'a yürümek hep ayrı bir keyif oldu. Hele ki yurda giriş saatini yakalamaya çalışıyorsak. Adrenalin son hız! Tüm çaba kırmızı imza atmamak için. Şimdi yazınca bile komik geldi. Ama o zamanlar komik gelmiyordu.  Kaldığım yurttan 1 senede 4 dersim kaldı diye atılıp Dışkapı'daki yurda gönderilince ne olduğumu şaşırmıştım. "İyi ki de öyle olmuş" diyorum şimdi; yoksa hiç o kadar çok veteriner arkadaşım olmazdı. Tüm odalar da et, eşek kemiği kokmazdı :) Onların ders çalışma saatleri bile bana eğlenceydi. Tüm kemiklerin Latince isimlerini ezberlemeye çalışıyorlardı. Bir gün oda arkadaşımı inek tepmişti...(gülmüyorum, dilimi ısırıyorum) Yani eskiden Ankara daha bir keyifliydi ya da benim bakış açımdan öyleydi.
O zaman da denizi yoktu ama bu kadar çok AVM de yoktu.
Ankara demek hafta sonları AVM yolculuğu demek. Son 5-7 senedir durum bu.
Eleştiriyorum ama  biz de gidiyoruz.
Mecburen.
Geçen gün düşündüm: "sahi mecbur muyuz" diye!
Alışverişten kelimenin tam anlamıyla nefret ediyorum. Yani bir şeye ihtiyaç duymak,onu aramak, gezmek, bakınmak, denemek vs. yıpratıyor beni. O yüzden de Elif'in banyo küveti de dahil hemen her şeyini internetten aldık, çok rahatladık.
Kendim için de sahiden sevmiyorum bir şeyler almayı. Beden değişimi, mevsim değişimi derken illa ki bir şeylere ihtiyaç oluyor ve bazı şeyler de denenmeden alınmıyor zira onları kargoya geri götürmek daha yorucu bir hal alıyor. Kadınlar alışverişi sever. Yani galiba çoğu. Benim gibi insanlar olduğunu da sanıyorum. En zorlandığım alışverişlerden biridir ayakkabı. Çok acayip inanılmaz ihtiyacım yoksa hayatta ayağımdaki rahat spor ayakkabıdan ödün vermem. Topuklu giymeyi birkaç defa denedim de sahiden ayağımı burktum. (Güzelce giyinip yürüyebilenlere de sevgilerimi gönderiyorum, misal kardeşim.)
Nereden nereye geldi bak konu :)
Ankara için AVM "olmazsa olmaz" bir hale büründü.
Neyse ki çoğu mağazanın internet alışverişi de var; olmayanları (C&A gibi) esefle kınıyorum.
AVM'de hayatta kalabilmek için bizim taktiğimiz hafta içi 20-22 arası ya da hafta sonu 10-12 arası gitmek. Bu saatlerden önce ya da sonra karabalıkla ikimize afakanlar basıyor, başımız ağrıyor, sahiden nefes alamıyoruz.
Bir de Ahlatlıbel var :)
Yaz akşamlarının serin mekanı :) Bu sene çok fazla tadını çıkaramadık çünkü aşırı rüzgarlıydı ve çok keyif vermedi. Az ilerisindeki Rasathaneyi de şiddetle tavsiye ederim. Kaç yıldır gitmedim ama gittiğimde hep mutlu ayrılmışımdır oradan.
Ve ne yazık ki 10 tane daha açılsa AVM, 10'u da iş yapar.
Ben AVM'leri eleştirmiyorum aslında, tüketici olarak kendimize şöyle bir dönüp bakalım diyorum.
Mağazalardan indirimler, taksitler, etiketler fırlamış bir şekilde gözümüze sokuluyor. İndirim varsa ihtiyacımız yoksa da alıyoruz.
Sahi biz ciddi bir tüketim toplumuyuz.
Hele ki marka düşkünlüğü!
O konuya çok canım sıkılıyor. Lisedeyken "onun Dexter'ı bile yok" diye bir kız bir oğlanın "çıkma teklifi"ni kabul etmemişti! Şimdi durum daha da vahim bence. Özellikle de hangi telefonu, tableti kullandığın, ne giydiğin, nereden giyindiğin, parfümün vs... İşimiz zor.
Ben kendi adıma konuşayım: kıyafete verilen fazla paraya acıyorum. Hep aklıma "o paraya kaç kitap alırım ben" türü cümleler geliyor. Marka vermeyeyim ama sizce de bazı aksesuar, takı, toka, çanta, giysi vb. şeylere çok paralar harcanmıyor mu?
İktisat dersinden aklımda kalan tek şey(o yüzden 2. senede zorla geçtim demek ki) "Kaynaklar kısıtlı ama ihtiyaçlar sınırsız" (Arslan Hocaya da selam olsun.)
Bu yazı da nereden nereye geldi...
Ankara için hafta sonu aktivitesi olarak alışveriş içermeyen ve bebekli gidilebilecek (AVM olmayan) mekan önerilerine de açığım.

Botanik Parkı'nı çok severim; bayağıdır gitmedik. Yazınca aklıma geldi :)
Bir de Ulus'u severim ben. Adana'yı hatırlatır bana. Küçüksaat civarı çarşılar... Babam da küçük esnaftı ondan mı bilmiyorum ama esnaf gerçekten çok farklı alışveriş yaparken. Kendisi de orada olmaktan mutsuz satış danışmanlarından daha keyifli ve istekli.
Kızılaya da yakında gitmedim.
Dost'ta buluşurduk, Leman'da yemek yerdik, İmge'den kitap alırdık.
Güzel günlerdi...
Şimdi de otoparkta yer bulacağız diye yeşil ışıkları takip ediyoruz.
Bence benim yine bir denizi göresim var, Ankara biraz dar gelmiş belli :)

6 yorum:

  1. Merhaba,

    Bir çok Ankaralı'nın oldukça akıl yorduğu bir konuya değinmişsiniz. Ben de gerek mesleğimden gerekse kişisel merakımdan ötürü Ankara'da avm dışında çocukla gidilecek yerler, yapılacak aktiviteler üzerine çok düşündüm. Hatta çalıştım diyebilirim :) Avmleri gezilecek, vakit ayırılacak yer olarak görmüyorum. Orada sadece ihtiyaç giderilebilir, şimdi yeni yeni açık alana cafeler yapıldı oralarda da yemek yenebilir. Ama denizi özlediğiniz zaman Ankara için bir nimet olan Eymir gölü çocuklu aileler için de çok hoş bir yer. Yürüyüş yapabileceğiniz, piknik yapabileceğiniz, bisiklet sürebileceğiniz doğallığı bozulmamış belediye tarafından ele geçirilmemiş çok güzel bir yer. Yazı da kışı da ayrı kartpostal gibi... Bunun yanı sıra özellikle yazın İncek'teki açık hava mekanlar, Esat'taki Papazınbağı, kalabalık olmadığı zamanlar Mavi Göl, Hamamönü ve Kale şu an için Ankara'da en alternatif mekanlar. Kale'ye Bursa Evi diye bir restoran açıldı tavsiye ederim ve tabii ki Gramofon cafe gitmediyseniz... Hamamönü ise açık havada tarihi evlerin arasında gezinmek için mükemmel ve bir kitap kahve açıldı Enderun Kitap Kahve evi kitapları karıştırırken oturup kahvenizi içebilirsiniz Hamam arkası sokakta... Ve son keşfim balgat ceyhun atuf kansu cad.de eğer zincir kahve markalarını sevmiyorsanız kendi kahvesini yapan yurt dışındaki coffe shopları anımsatan yine içerisinde tatlınızı yiyip, kahvenizi yudumlarken sakin bir ortamda kitap ve dergi okuyabileceğiniz Coffee Lab var! Henüz bebeğiniz küçük ama çocukla gidilebilecek müzeleri listelemiştim. Bunların başında Armada Çocuk müzesi, Ulus'taki Pul Müzesi, Ankara üniv. İçerisindeki oyuncak müzesi başta geliyor. Ve harika bir çocuk kütüphanesi de var Ankara Esat'ta Ali Dayı Çocuk Kütüphanesi bebeğiniz küçükken bile keşfedebilirsiniz. İlk etapta aklıma gelenler bunlar :)

    Not: ama özledikçe İstanbul'a gitmek, hafta sonu Sapanca, Abant, Afyon, Konya uzun tatillerde daha uzak yerlere kaçmadıkça da Ankara'da yaşamak gerçekten çok zor!

    Hoşçakalın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa papazınbağı duruyor mu hala?? Oraya en son yıllar yıllar evvel gitmiştim....belki 20 yıl oldu... ay bak şimdi bi melankolik oldum... hay allah....
      Ben de her şeye rağmen severim Ankara'yı. Kurtuluş'tan Kızılay'a yürümeyi, Mithatpaşa caddesini...

      Sil
    2. Amanıııın ne harika bir yorum olmuş bu, çok teşekkürler.
      Papazın Bağı sahiden hala duruyor mu acaba :)
      hamamönü'ne henüz gitmedik, gerçekten güzel bir alternatif olabilir.
      Kendimi daha iyi hissettim, teşekkürler..

      Sil
  2. AVM ve alışverişten nefret eden biri olarak Seğmenler Parkı, Tunalı Hilmi Caddesi ve hala Kızılay diyorum. Geçen gün Çağlayla gittik ve çok eğlendik. ODTÜ ve Yalıncak köyüne yürüyüş birer seçenek. Cer Modern, diğer yoruma paralel olarak Kale ve civarı, Anadolu Medeniyetleri Müzesini ekleyebilirim. Kısası en yakın küçük bir çocuk parkını AVM'ye tercih edin, soğuk havada dahi, bebenizin daha az hastalanacağının garantisini veririm. Tangül

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızılay'ı eskiden seviyordum ben. SAnki ruhu kayboldu gibi geliyor son zamanlarda ya da bize biraz ters kalıyor diye kötülüyor da olabilirim :) AVM'ler cidden mikrop yuvası. Ben de o kadar nefret ediyorum ki... Her gittiğimizde bir an evvel alacağımızı alıp çıkalım diye can atıyoruz..
      sağolasın :)

      Sil
  3. Evet, papazın bağı hala aynı yerinde duruyor :) ben yakın zamanda gittim aynı atmosfer yaşıyor şehrin içerisinde bir orman havası nefes alabileceğiniz bir alan, sonbaharda da gittim kapalı kısmı da var :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...